Tarih yine tekerrür ediyor. Lehman Brothers’ın çöküşüyle başlayan 2008 krizinin şok etkisi piyasalar üzerinden henüz silinmemişti ki şimdi bir yenisiyle karşı karşıyayız. Evet, son günlerde yeni bir krizden çokça bahsediliyor. Merkez üssü yine Amerika ve kırılgan fay hattının diğer ucunda Avrupa var!

Bir türlü rayına oturamayan dünya ekonomisine yönelik kaygılar artarken, girdaptan kurtuluş hamleleri de fayda etmiyor. Piyasalar üzerine çöken karabasan ise bireysel ve kurumsal yatırımcıları stratejik değişiklik yapmaya zorluyor. Yani aslında bu durum az ya da çok parası olan her kesimi ilgilendiriyor. Çünkü tasarrufların bir çoğu ya altına, ya dövize, ya borsaya, ya da faize bağlanmış durumda. Bu yatırım araçlarını yönlendiren de doğal olarak küresel ekonomideki gelişmeler!

Varlık sahiplerini son günlerde telaşa iten de bu yatırım araçlarının fiyatlarında görülen aşırı agresif hareketler. Parayı yöneten uzmanlar bile bu oynaklık nedeniyle bugünden yarına tahmin yapmakta ve görüş belirtmekte zorlanıyor. İşte belirsiz ve zorlu bu piyasa koşullarında hızlı hareket edip zararı minimuma indirmek ve hatta bunu kâra çevirmek hayati derece de önem kazanmış durumda. Çünkü, aceleyle yapılabilecek yanlış bir hamle yılların birikimini bir anda silebiliyor! Elbette tam tersi de mümkün. Bu yüzden yatırım yaparken temkinli ve bilinçli olmakta fayda var.

Biz de tasarruf sahibi vatandaşın, bu belirsiz ve aşırı oynak piyasa koşullarını ‘en az zararla’ nasıl atlatabileceğini ve bu koşullarda parasını nasıl koruyabileceğini araştırdık. Ve “krizsavar stratejinin” nasıl olması gerektiğini tek tek uzmanlarına sorduk. Okuyup son kararı siz verin…

KRİZDEN NASIL KORUNABİLİRİZ?
Uzmanlar hemen hemen ortak bir noktada kesişiyor: TL mevduat! Daha önce olduğu gibi bu geçiş dönemi de nakit varlıkların ‘kral’ olacağı bir dönem olacak. Döviz aşırı dalgalı bir seyir izliyor ve bu trend sürebilir. Uzmanlara göre yatırım için riskli fakat hisse senetleri piyasasından daha az riskli. Altının yükseliş hareketini sürdüreceği düşünülüyor. Fakat düzeltmelere hazırlıklı olunmalı. Düşüş de yükseliş kadar sert olabilir. “Hiç risk almam” diyenler için mevduat ve tahvil yatırımı ise analistlere göre riskten korunmanın en iyi yolu…

Fakat tek bir enstrümana para bağlamak istemeyenler için de karma sepet önerisi yapılıyor. Buna göre, paranızı belirli oranlarda döviz, altın, mevduat, tahvil, hisse senetleri piyasasında değerlendirebilirsiniz. Böylelikle paranızı hedge etmiş yani biri düşerken kaybettiğinizi, diğerinin yükselmesiyle karşılamış olursunuz. Uzmanların bu konudaki önerisine aşağıda ulaşabilirsiniz…

“MEVDUATI ÖNERİYORUM”
Global Menkul Değerler Hazine Müdürü Abdullah Kunt, tasarruf sahibi bireysel yatırımcıya piyasalardaki volatilite (oynaklık) nedeniyle vadeli mevduatı öneriyor. Kunt “Dövizde volatilite çok fazla. Altının ne olacağı belli değil. O yüzden ben kesinlikle mevduatı öneriyorum” diyor.

KRİZDEN KORUNMAK İÇİN BİR PORTFÖY ÖNERİSİ!
Meksa Yatırım Araştırma Müdür Yardımcısı Barkın Yalçın, dünyadaki ve Türkiye’deki konjonktüre bağlı olarak tasarruf sahiplerine önemli önerilerde bulundu:

“Gelişmiş ülkelerde ikinci dip konuşuluyor. Tüm bu kaygılar Türkiye ve diğer gelişmekte olan ülkeleri de olumsuz şekilde etkiliyor. Gerek reel ekonomi (ihracat), gerekse finansal anlamda (döviz kuru) olumsuz etkileyen gelişmeler. Daha Temmuz ayı başına kadar 1.60 TL seviyelerinde seyreden dolar kuru Temmuz ayında bütün bu kaygılarla 1.70’in üzerine çıktı. Tabi buradaki yüzde 7-8 değer kaybı bizim maliyetlerimizi olumsuz bir şekilde etkileyecek. Bu da enflasyonist baskı olarak karşımıza çıkabilecek. İşlerin daha kötüye gitmesi halinde ise doğrudan doğruya bizim risk primlerizi artıracağı için bileşik faizde ve dolarda yukarı yönlü bir hareket beklenebilir.

DÖVİZ POZİSYONLARI KORUNMALI
Bu nedenle yatırımcıların mevcuttaki döviz pozisyonlarını tutmaya devam etmelerini tavsiye ediyorum. Hisse senedi senedi pozisyonu olan yatırımcılar da bunu bir miktar azaltıp tahvil tarafına ve döviz tarafına dengeli bir şekilde dağıtmalarında fayda var.

ALTIN SATMAYIN!
Bu belirsizlikler altın fiyatlarının yükselmesine neden olacaktır. Bu kapsamda küçük yatırımcıların yastık altındaki altınları satmayıp yerinde tutmalarını tavsiye ediyorum. Altına yeni yatırım yapmak isteyenlere ise fiziki altın almalarının uygun olduğunu düşünüyorum. Çünkü diğer türlü altın yatırımlarında yönetim ücretleri alındığı için bu yatırım sadece korunma amaçlı olabilir.

TASARRUFUNUZU ARTIRIN!
Ben bireysel yatırımcının bütçesindeki tasarruf miktarını artırmasını öneriyorum. Bütçedeki tasarruf yüzdesini bir miktar artırmak belirsiz ortamlarda yerinde bir karar olacaktır.

10.000 TL PARAM VAR, NEREYE YATIRAYIM?
Bugün itibariyle 10.000 TL tasarrufum olsaydı krizden en az zararla sıyrılmak için;
1-Yüzde 20’sini hisse senedi piyasasında,
2-Yüzde 30’unu tahvilde,
3-Yüzde 20’sini altın yatırımlarında,
4-Ve geriye kalan yüzde 30’u da döviz yatırımlarında değerlendirirdim.

“MEVDUAT VE ALTINA YATIRIM YAPILABİLİR”
Garanti Yatırım Araştırma Birim Müdürü Bahar Deniz Egemen ise risklerin arttığı bir ortamda olduğumuzu bu yüzden daha defansif davranılması gerektiğine dikkat çekiyor. “Risk getiri profili düşük. Kâr beklentileri düşüyor” diyen Egemen, bu yüzden hisse senetleri piyasasından ziyade mevduat ve altın gibi yatırım araçlarına yatırımı yapılabileceğini aktarıyor.

“ELDEKİ KUŞ DALDAKİ İKİ KUŞTAN YEĞDİR”
Egemen ayrıca bizimle, Garanti Yatırım’ın 2011 yılı ikinci yarı için hazırladığı “Mali Piyasalar Stratejisi Raporunu” da paylaştı. Raporda dikkat çekici başlıkları şu şekilde sıraladı:

-Yıl sonuna kadar yatırımcılara hisse senetlerinde seçici davranmalarını, TL yatırımlarında mevduatı tercih etmelerini öneriyoruz. Dövizde ise yılın geri kalanında yüksek volatilite bekliyoruz.

-Bu global çerçevede 2011 yılının ikinci yarısında da gelişmekte olan ülkelere para akışının devam edeceğini düşünüyoruz.

-Cari açık riski devam ediyor! 2010 yılında 48 milyar dolar olan (GSYH yüzde 6.5) cari açık yılın ilk dört ayında 64 milyar dolara (GSYH yüzde 8.5) tırmandı. Yıl sonu tahminimiz 65 milyar dolar seviyesinde.

BORSADA TAHMİN 6.000 PUAN DÜŞTÜ!
-İMKB: Kar tahminlerinde yapılan aşağı yönlü revizyonlar ile hedefler aşağı çekiliyor. Bu kapsamda yılbaşında 77,700 olan İMKB-100 endeksi hedefimizi 71.300’e revize ediyoruz. Beklenen getiriler, alınan risk karşısında yetersiz durumda. Bu nedenle hisse senedi pozisyonlarında seçici olunması gerektiğini düşünüyoruz.

-Tahvil/Bono: Zorlaşan likidite şartlarına rağmen azalan tahvil arzı nedeniyle faizde bundan sonra yatay seyir bekliyoruz. TCMB’nin yılın geri kalanında da faizi artırmayacağını düşünüyoruz. Yılın ilk yarısında ortalama yüzde 8.5 olan bono faizinin ikinci yarıda yüzde 9 seviyelerinde seyretmesini bekliyoruz. Yıl sonu beklentimiz ise yüzde 9.1 seviyesinde.

MEVDUAT CAZİP
-Mevduat: Mevduat faizinin artan rekabet ile birlikte cazibesini korumasını bekliyoruz.

-Döviz: Genişleyen cari açık ve düşen finansman kalitesi TL üzerinde belirgin risk yaratıyor. Yılbaşından bu yana TL’deki değer kaybı yüzde 8 seviyesinde. TL’nin yılın geri kalanında da baskı altında kalmasını bekliyoruz. Dolar/TL’nin yılı 1.65 seviyesinde kapatacağını tahmin ediyoruz. Avrupa’daki sorunlara rağmen Euro/Dolar paritesinin 2011 yılını 1.43 civarında bitirmesini bekliyoruz.

ALTINDA YÜKSELİŞ SÜRECEK
-Altın: Altın fiyatlarındaki olası gerilemelerin sınırlı kalacağını, ana yükseliş trendindeki hareketin devam edeceğini tahmin ediyoruz. Altında yıl sonu fiyat beklentimiz 1.600 dolar/ons seviyesinde.

“RİSKLİ VARLIKLARDAN UZAK DURUN! ALTIN TERCİH EDİLEBİLİR”
Yatırım Finansman Menkul Değerler A.Ş. Müdür Yardımcısı Hakan Tezcan da yurtdışı yatırımcıların global bir durgunluğa girileceği yönünde bir yaklaşımın oluştuğunu belirterek şöyle devam etti:
“Her gün farklı bir resim ortaya çıkıyor. Gerçekten biz de yatırımcılara ne olup biteceği konusunda net bir fikir üretmekten uzağız. Özellikle dün itibariyle yurtdışında yatırımcılarda temel bir yaklaşım değişikliği olabileceğini düşünüyoruz. Teknik olarak çok kritik seviyelere gelindi. Genel trend yükselişi desteklemiyor. Hisse senetleri piyasaları daha da aşağıda oluşabilir.

SABİT GETİRİLİ MEVDUAT VE FONLAR…
Yatırım için şu anda altında başka bir seçenek görülmüyor. Riskli varlıklardan uzak durulmalı. Sabit getirili mevduat ve altına endeksli fonlar yatırım için uygun olabilir. Dövizde de yukarı yönlü hareketlerin bir takım sözlü müdahalelerle engellendiğini görüyoruz. Ve bundan sonraki yükselişlerin de müdahalelerle sınırlanacağını düşünüyoruz. Bu yüzden yükselişin daha fazla olmasını düşük görüyoruz.

DENGELİ BİR PORTFÖY ÖNERİSİ DAHA!
Döviz yatırımını tavsiye etmiyoruz. Tasarruf sahipleri bu belirsiz ortamda varlıklarının üçte birini altına, üçte birini mevduata, üçte birini de sabit getirili enstrümanlara yönlendirebilir.

KAYNAK
BİLAL EMİN TURAN
HABERTURK.COM EKONOMİ SERVİSİ